x
Isırgan
19.11.2013

Latince adı : Urtica dioica

 İngilizce : Nettle

 Almanca : Brennessel

 Özellikleri : Akciğer kanserini tedavi edici, şeker hastalığına karşı,kuyruk sokumu iltihapına karşı, saçlara parlaklık ve canlılık kazandırıcı, saçlardaki kepeğe karşı, romatizmaya karşı, arthiritisi engelleyici, romatizmal ağrı ve şikâyetlere karşı, alerjiye karşı direnç kazandırıcı, inflamasyonu azaltıcıdır.

 Isırgan türleri

 Isırgan, yöreden yöreye farklı türler gösterir. Avrupa, Amerika, Asya veya Avusturalya'da hep farklı türleri vardır. Çevresinde yetişen bitki florasına bağlı olarak çok fazla yatay geçişten etkilenmektedir. Ülkeden ülkeye değişen o kadar fazla türü vardır ki, saymakla bitmez. Aşağıda birkaç tanesi verilmektedir.

 

  • Urtica angustifolia (Çin, Japonya, Kore)
  • Urtica ardens (Çin)
  • Urtica atrichocaulis (Himalaya, Çin'in güney-batısı)
  • Urtica atrovirens (Batı Akdeniz Bölgesi)
  • Urtica cannabina (Asya ve Sibirya)
  • Urtica chamaedryoides (Kuzey Amerika)
  • Urtica dioica L. (Avrupa, Kuzey Karadeniz)
  • Urtica dubia (Kanada)
  • Urtica ferox (Avusturalya, Yeni Zellanda)
  • Urtica fissa (Çin)
  • Urtica galeopsifolia (Orta Avrupa, Çorum, Sivas, Yozgat)
  • Urtica gracilenta (Orta Amerika)
  • Urtica hyperborea (Karadeniz'in yüksek yaylaları, Pakistan)
  • Urtica incisa (Avusturalya)
  • Urtica kioviensis (İngiltere, Fransa, Hollanda)
  • Urtica laetivirens (Moğolistan, Japonya)
  • Urtica mairei (Himalaya)
  • Urtica membranace(İngiltere, Azor Adaları)
  • Urtica morifolia (Kanarya Adaları)
  • Urtica parviflora (Hindistan)
  • Urtica pilulifera (İtalya, Sicilya, Fransa'nın güneyi)
  • Urtica platyphylla (Çin, Japonya)
  • Urtica pubescens (İran, Rusya)
  • Urtica rupestris (Sicilya)
  • Urtica sondenii (İskandinav Ülkeleri, Rusya)
  • Urtica taiwaniana (Tayvan, Endenozya)
  • Urtica thunbergiana (Japonya, Tayvan)
  • Urtica triangularis
  • Urtica urens (Ege, Orta Avrupa) 

 

Tablo: Isırganın yapraklarında ve saplarında bulunan temel etkin maddeler

 

formic acid

flavonoids

histamine,

sterols

serotonin

tannins

choline

acetophenone

friedelins

linolenic acid

carotenoids

agglutinins

 

Tablo: Isırganda bulunan bazı etkin maddelerin özellikleri

 

hypotensive

tansiyon düşürücü

immunostimulant

bağışıklık sistemini güclendirici

spermigenic

sperm artırıcı

vulnerary

yara iyileştirici

antiobesity

şişmanlamaya karşı

laxative

müshil

antimigrene

migrene karşı

antibacterial

bakterilere karşı

antiseptic

antiseptik

analgesic

ağrı kesici

cancer preventive

kanser önleyici

antitumor

tümöre karşı

hypoglycemic

şeker düşürücü

antiacne

sivilcelere karşı

antiasthmatic

astıma karşı

antifatigue

yorgunluğa karşı

antihepatotoxic

karaciğer arındırıcı

antihypercholesterolemic

kolestrol düşürücü

anticancer

kansere karşı

hypoglycemic

kan şekerini düşürücü

antioxsidant

antioksidan

antiprostatic

prostat rahatsızlıklarına karşı

hepatoprotective

karaciğeri koruyucu

antieczemic

egzamaya karşı

antianemic

kansızlığa karşı

vasodilator

damar genişletici

antidepressant

depresyona karşı

diuretic

idrar söktürücü

antiviral

virüslere karşı

antiinflammatory

enfeksiyonlara karşı

antiaging

yaşlanmaya karşı

 

Yukarıdaki tabloda belirtilmiş olan özellikler aynı anda çok az bitkide bulunur. Her insanın yılda bir veya iki defa yapacağı ısırganotu doğal bitki uygulaması ile vücudunu ve bazı organlarını arındırmış ve aynı zamanda da bir çok rahatsızlığa karşı da kendisini korumuş olur. 

 

Isırganın, pankreas bezini uyarıcı etkisi olduğu genel olarak bilinen bir özelliğidir. Bu özelliğinden dolayı kan şekerini düşürücü ve dengeleyici etkisi de vardır. Pankreası uyarması demek, insulin hormonunun daha çok salgılanması anlamına gelir. Insulin hormonu, pankreas tarafından yeterli düzeyde salgılana biliyor ise, kan şekeri de yeterli düzeyde (normal sınırları içerisinde) kontrol altında tutulabiliyor demektir. Bazı şeker hastaları, ısırganın kan şekerlerini düşürmekte veya dengelemekte hiçbir etkisinin olmadığını söylediğinden ,her şeker hastası için ısırgan bitkisi etkili olmayabilir. Bu durum modern tıbbın tedavi yöntemlerinde de aynıdır. Çünkü, ısırganın tedavideki gizemliliği (sırları) toprağına, iklim şartlarına ve doğrudan aldığı güneş ışığı miktarına sıkı sıkya bağlıdır.

 

Sonbahardan kışa geçiş dönemindeki ayda toplanan ısırgan etkin maddeler bakımından çok ayrıcalıklıdır. Şeker hastaları için bu aylarda toplanan ısırgan en doğru olanıdır.   Isırganın, çevre koşullarına aşırı derecede bağlı olarak etkin madde spektrumunu değiştirmesi, bir dez avantaj değil aksine çok büyük ve önemli bir avantajdır.

Şeker hastaları ve ısırgan: Sonbahar mevsiminin sonlarına ve kış aylarının ilk dönemlerine doğru yetişen ısırganın ayrıcalığı vardır. Özellikle bu bir aylık dönemde toplanan ısırganın (Urtica dioica) rhizome'larında, yapraklarında ve yaprak saplarında isolectin adı verilen kompleks bir karışım (grup) oluşmaktadır. Heterojen yapılı bu grup, glycoprotein özelliği taşımaktadır ve kimyasal yapıları birbirlerinden tamamen farklıdır. Kimyasal yapılarındaki bu farklılıklar aminoasit dizilişlerinden kaynaklanmaktadır. Kimyasal yapıları çok farklı olmasına rağmen, hepsinin biyokimyasal olarak etkisi aynıdır. Bu ortak tarafları da farklı şeker moleküllerini tanımaları ve tanıdıkları bu şeker moleküllerini de kendilerine bağlamalarıdır. Şeker hastalarının kanında yükselmesi istenmeyen şekerin adı glukoz'dur (kan şekeri). İşte, söz konusu aylarda toplanan ısırganın kürü doğru uygulandığında kan şekerini bağlayarak, kandaki şekerin düşürülmesinde etkin rol oynayabilmektedir. Isırganın kan şekerinin düşürülmesinde iki farklı etkisi vardır. Bunlar sırasıyla, 1. Isırgan, pankreası uyararak daha fazla insulin hormonu salgılatır. 2. Isırgan, kandaki şekeri (glukoz) kendisine bağlar. Kısaca, ısırganın aynı anda iki farklı etkisi olmaktadır. Bir taraftan pankreası uyararak kan şekerinin kontrolünü destekler. Diğer taraftanda kanda bulunan glukozu kendisine bağlayarak, glukozun düşüşünü sağlar. Bazı şeker hasta-larının pankreası az çalışmaktadır. Yeterli oranda insulin hormonu salgılayamamaktadır. Bu tip şeker hastalarının pankreasını uyararak kan şekerlerinin düşmesine yardımcı olmaktadır.

Dikkat: Hypoglysemi hastalarının (kan şekeri düşük olanlar veya ani kan şekeri düşüşü yaşayanlar) hekimlerine danışmadan kesinlikle ısırgan kürünü uygula-mamalarını, ısırgan çorbası veya salatasını tüketmemeleri gerekmektedir.

Radyoterapi veya kemoterapi almış hastalar dikkat: Radyoterapi (RT) ve/veya kemoterapi (KT) alan hastalarda panzitopeni çok sık görülen bir tablodur. Panzitopeni, kandaki alyuvarların (eritrozit) azalması, akyuvarların (lökosit) azalması ve kansızlığın (anemi) gelişmesidir. Panzitopeniye düşen hastanın bağışıklık sistemi zayıflamış demektir. RT ve KT alan hastaların çoğunda trombozit (platelet) seviyesi de düşmektedir. Isırgan bu hastalarda trombozit seviyesinin daha da düşmesine neden olduğundan, kullanılmaması gerekir. Unutmayınız, trombozit seviyesinin düşüklüğü, iç kanama veya dış kanama riskiyle doğru orantılıdır. Bu nedenle Isırgan kullanırken kan tahliline bakılarak hareket edilmesi gerekir. Eğer, trombozit (PLT) seviyesi normal değerinin altında seyrediyor ise, kullanılmamalıdır. Isırganın, deride kaşıntıya ve yanma duygusuna sebep olduğu hemen herkes tarafından  bilinmektedir. Isırgan bitkisinin üzerindeki tüylerde alerjiye ve yanmaya neden olan bileşikler (kimyasallar) formik asit, histamin, seretonin, acethylcolin, 5- hydroxy tryptamine ve diğer bazı iritant'lardır (tahriş ediciler). İşte bu özellik  pişirildikten veya kurutulduktan sonra kaybolur. Isırgan otunun genç (taze) olanları hem besleyici hem de yemeği yapıldığında daha lezzetlidir.

Kuyruk sokumunda kıl dönmesi (kist dermoid sakral) için ISIRGANKuyruk sokumunda zaman zaman beliren çıbanlara, halk arasında kıl dönmesi denmektedir. Tıp dilinde kist dermoid sakral olarak adlandırılır. Kuyruk sokumunda bulunan kıl kökleri oturma veya giydiğiniz kıyafetin sürtmesi gibi etkenler ile içe doğru döner ve kıl deri altına doğru büyümeye başlar. Deri altında zamanla oluşan kıl yumağı bu bölgede kistik bir yapı oluşturur. İşte bu bölgenin iltihaplanması cerahatli bir çıbanın ortaya çıkmasına neden olur. Kendiliğinden ya da yardımla patladığı zaman içindeki cerahat boşalır, ancak kistik yapı ve kıl yumağı içeride kaldığı için olay tekrar tekrar ortaya çıkabilir. Böyle durumlarda ısırgan lapası mükemmel bir yardımcıdır.  Isırgan lapası kürünü kullanıp başarılı sonuç almış bir çok kişi mevcuttur. Şüphesiz ki, bir çözümü de ameliyattır. Hekiminize bu konuda danışınız. Bazen ameliyat da çözüm olamamaktadır, çünkü, tekrar nüks etme ihtimali de vardır. Isırgan aynı zamanda zirai ilaç olarak da kullanılabilir. Taze ısırganın yapraklarını ve saplarını 24 saat suyun içerisinde bekletirseniz, içerdiği formik asit suya geçer. Bu suyu maytlara (mite) ve yaprak bitlerine (aphids) karşı başarı ile kullanabilirsiniz. Formik asit, zirai ilaç sektöründe organik pestizid olarak bilinmekte ve kullanılmaktadır. Romatizma ağrılarının olduğu bölgeye uygulayacağınız ısırgan lâpası ağrı kesici ve tedavi edici özelliğe sahiptir. Onun bu gücünden istifade edebilmek için haftada iki-üç defa uygulanması gerekir. Kürün uygulama şekli Kür 4 de verilmiştir. Bu kürü uygularken taze ısırganı kullanmak daha etkilidir. Eğer, kurutulmuş ısırgan kullanılacaksa, aktarlardan satın alırken en azından o yılın ürünü olmasına dikkat ediniz. Kurutulmuş ısırganın, kök kısımlarını içermediğine ve çiçek açmış olmamasına dikkat ediniz. Eğer satın alacağınız ısırgan aynı zamanda çiçeklerini de içeriyor ise, o ısırganı satın almayınız. Çünkü, ısırganın bu uygulamada çiçek açmadan önce toplanmış olması gerekir. Romatizmaya ve arthiritis'e karşı ısırganın tedavi edici gücü olduğu çok sayıda yapılan klinik deneyler ile kanıtlanmıştır. Ancak, onun hazırlama ve uygulama şekline uyulması başarı oranını artırmaktadır. Özellikle de yetiştiği çevre şartları ve toprağının kimyasal yapısı da dikkate alınmalıdır. Isırganın toplama zamanı da çok önemlidir.

Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle, bilmeniz gereken kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, bu kitaptaki bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız.  

 

 

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.