Tanınmayan düşman tehlikelidir! Korona Virüsü Tanıyor musunuz?
Eğer siz düşmanınızı tanırsanız, ona karşı hangi silahları kullanmanız gerektiğine de karar verebilirsiniz. Bu virüste önemli olan; bağışıklık sistemimizi güçlendirmeye çalışırken, virüsün direncini nasıl kıracağımızın da bilinmesidir.
Neler yapılabilir? Bunları aşama aşama ele alacak olursak;
Kür Olarak: Adaçayı-Ebegümeci Gargarası
Öncelikle Adaçayı&Ebegümeci gargarasının mutlaka her gün uygulanması gerekir. Kaynayan bir su bardağı klorsuz suya bir yemek kaşığı (bir tutam 5-6 g.) Adaçayı&Ebegümeci karışımından ilave edilerek, kısık ateşte 10 dakika kapağı kapalı olarak kaynatılır ve ılıdıktan sonra sabah, öğle ve akşam gargara yapılır. Buruna da 2-3 damla damlatılarak genizden boğaza inmesi sağlanır.
Beslenme Şekli nasıl olmalıdır?
Covid-19’un spike’ları yani virüsün dış yüzeyindeki dikensi yapı (spike), glikoprotein yapılıdır ve yapısında glikoz ve mannoz şekerlerini içerir. Kısaca, şeker içerikli proteindir. Korona virüsün hücre içine girebilmesi, bu dikensi yapının hücre zarına temas etmesi ve ilgili reseptöre bağlanması (dok) şarttır. Bu bağlanmayı önleyecek ve frenleyecek olan LEKTİN içerikli beslenmedir. Lektinler, kendilerine şekeri bağlayan biyoaktif moleküllerdir ve bol miktarda tahıl grubunda, kuru fasulye, nohut, ata buğdayı (karakılçık, siyez, kavlıca, turan), soya, mercimek, mısır ve mısır ekmeğinde ve patlıcanda bulunur. Bu gıdalar ile beslenerek virüsün dikensi yapısında bulunan glukoz ve mannoz şekerleri üzerinden hem fiziksel hem de kimyasal olarak hareketlerini frenlemek, aktivasyonunu engellemektir. Yani virüsün hareket yeteneğini kısıtlamaktır.
Üst Solunum Yollarının Güçlendirilmesi
Üst solunum yollarını, enfeksiyonlara neden olabilecek mikroplara (virüs, bakteri) karşı hem korumak hem de önlemek için antiviral ve antibakteriyel özelliği olan uçucu yağları ağız ve burun yoluyla solumaktır. Peki nasıl? Biyoaktif uçucu yağlar ile virüsün direncini kırıp, hücreye nüfus etmesini engelleyerek, mükemmel bir zırh oluşturmasını sağlayabilirsiniz. Biyoaktif uçucu yağlar nasıl kullanılmalı sorusuna gelecek olursak; koklayarak. Lavanta, karabaş, yabani kekik, adaçayı, okaliptüs, nane, kafur ve tere gibi bitkilerde bulunan biyoaktif uçucu yağların her biri antiviral ve antibakteriyal özelliklere sahiptir ve birçok farklı şekilde kullanılabilir. Kaynamakta olan suyun içine bu bitkilerin yaprakları, sapları, çiçekleri atılarak ya da doğrudan kaynayan suya bu bitkilerin yağı yedi-sekiz damla damlatılarak hızla havaya karışan uçucu yağlar sayesinde hem ortamın havasını temizlerken hem de solunum yollarına girmiş ve henüz enfekte etmemiş olan virüs ve bakterileri de parçalamış olursunuz.
ECM Alanının Güçlendirilmesi
Hücrenin hemen önünde koruyucu bir alan vardır, buna ECM(Extra Cellular Matrix, Ekstra Selüler Matris) denir. Bu bölge hücrenin dışındaki savaş alanıdır. Bu savaş alanında bulunan protein yapılarının güçlendirilmesi demek, patojenlerin hücre zarına temas etmesine ve yaklaşmasına engel olmaktır. Özellikle bu bölgede bulunan zayıf kolajenik yapının sağlamlaştırılması önemlidir. Kırkkilit ve kuşburnu çayı, ECM alanının güçlendirilmesinde en etkili olan bitkisel çaylar arasındadır. Günde bir kez kırkkilit, iki kez kuşburnu çayı içilebilir.
Korona sonrası gelişen semptomlara karşı Destekleyici ve Takviye Edici Öneriler;
Korona (kovid 19-2) sonrası devam eden kemik ağrıları, yorgunluk, tat ve koku alma zorluğu, uykusuzluk gibi şikayetlerin devam etmesi durumunda;
Kemik ağrılarına karşı; kırkkilit ve kuşburnu çayı içilebilir.
Tat ve koku almada zorlanma; kaynayan suyun içine 2 yemek kaşığı üzerlik tohumu atarak günde iki kez buharının solunması ve beraberinde kırımızı turp ve taze tere tüketmek, soğan koklamak etkilidir.
Uykusuzluk; günde iki kez Limon melisa çayı içmek, özellikle yatağa gitmeden yarım saat önce içilebilir.
Yorgunluk; yarım bardak ılık suya 1 tatlı kaşığı bal, 1 yemek kaşığı taze sıkılmış limon suyu ilave edilir ve iyice karıştırılır. Yarımşar yudum alarak yavaşça içilir. Oldukça etkilidir.
Unutkanlık; bu süreçte beyin fonksiyonlarını korumak adına, karabaş ve mabet ağacı bitki çaylarının yansıra sabah-akşam 1 çay kaşığı incir çekirdeği yağı tüketilmesi çok faydalıdır.
Destekleyici olarak propolis, karabaş çayı, zeytin yaprağı çayı, yabani kekik çayı, kuşburnu çayı tüketilmesini önerebilirim. Ayrıca, unutulmamalıdır ki, bağışıklık sistemini en iyi güçlendiren düzenli uyku ve yeterli düzeyde 1,5 – 2 litre/gün su tüketimidir.
Kalp ve dolaşım sistemini korumak için; maydanoz&limon kürü beraberinde atkuyruğu ve karabaş bitki çaylarını içebilirsiniz.
Akciğerlerde leke ve enfeksiyon gelişmesi durumunda ise karabaş çayı, sinirli ot ve yabani kekik çayı ve keçiboynuzu pekmezi koruyucu ve önleyici olarak oldukça etkilidir.
İnatçı öksürük; Andız pekmezi ve/veya hatmi çayı içilmesi çok etkili olacaktır.
Şiddetli eklem ağrısı şikâyeti yaşayanlar; kırkkilit ve civanperçemi bitki çaylarını tüketebilir ve ağrıyan eklem bölgelerine susam yağı ve acı elma yağı karışımını dıştan sürebilir.
DİKKAT
Tüm bu kürleri kullanırken dikkat edilmesi gereken en önemli husus; bitkinin raf ömrüdür. İkincisi bitkinin doğru zamanda toplanmış olmasıdır. Üçüncüsü ise bitkinin nasıl kurutulmuş olduğudur. Her bitkinin özelliğine göre uygun koşullarda kurutulmuş olması gerekir. Bazı bitkiler gölgede, bazıları güneşte, bazıları ise karanlıkta kurulması gerekir. En önemlisi ise kullanacağınız bitkinin mutlak surette doğru tür olmasıdır. Eğer doğru bitki türü değil ise kürün etkisini büyük oranda azaltmaktadır.
Not:
Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle bilmeniz gereken nokta, kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, bu bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeyiniz. Buradaki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur.
