x
Mutsuz Nesil, Mutsuz Gelecek
Mutsuz nesil, mutsuz gelecek
Aşağıdaki yazım 21 Temmuz 2002 tarihinde Sabah Gazetesinin hafta sonu ekinde yayınlanmıştır.


"Merhaba. Birmilyondörtyüz küsur öğrenci üniversite giriş sınava girdi ve sonuçlar açıklanıyor. Yine yaklaşık birmilyondörtyüz küsur aile bu sınav heyecanını beraber yaşadı ve şu sıralar bu sınavın sonuçları üzerine konuşuyorlar. Mutlu olan ve olmayan aileler var. Bir yıl daha beklemek zorunda olan delikanlılar. İpi ğöğüsleyememiş olanların sıkıntılı günleri başladı. Kazananlar tercihlerini kullanacaklar. Tercihleri üzerine önceden, daha doğrusu yıllar öncesinden şartlandırılmış çocuklar ne dereceye kadar sağlıklı bir seçim veya sıralama yapabilecekler. 

Anne ve babalar: "benim oğlum doktor olacak, benim oğlum mühendis olacak, benim kızım dişci olacak" daha bu çocuklar ilk okul yıllarından itibaren ve hatta okul çağına bile gelmemişken böyle şartlandırılmaya başlandılar. Bu sorumluluk duygusunu daha çocuk yaşta yüklenmeye başladılar. Anne ve babalar farkında olmadan meslek seçiminin dahi ne olduğunu bilmeyen oyun yaşındaki bu çocukları yönlendirdiler.
 
Burada doğru olan çocuklara zaman ayırmak, onları tanımaya çalışmak, onlarla beraberce oyun oynayabilmek bir hafta sonu uçurtma uçururken, uçurtmanın nasıl uçabildiği sorusunu sordurabilmek, balık tutarken insanın neden su içinde balık gibi uzun müddet kalamadığı sorusunu sordurabilmek. Siz onlara zaman ayırırsanız, siz onlarla oynarsanız size öyle sorular sormaya başlarlarki, şaşırır kalırsınız ve ne kadar çok öğrenmeniz gerektiğini anlarsınız. Gerçekte eğitilen onlar değil bizleriz. 

İşte çocuklarımızın geleceği, doğru meslek seçimleri, sağlıklı ruh yapılarının oluşması bütün bu küçük, basit gibi gelen ama onlara göre çok derin ve büyük anlamlar ifade eden sorulardaki detayların içinde gizli. Lütfen onlara zaman ayırın, onlar ile çocuk olun, size ne kadar hızlı yaklaşdıklarını göreceksiniz. Sorduklarını sabırla dinleyiniz, sorularını sakın saçma ve basit olarak değerlendirmeyiniz. Yanlış yapabilirler ama siz doğrusunu kızmadan göstermek zorundasınız. Sıkılılıyorsanız, bu onları anlayamadığınızı gösterir. Sıkılmanız, zaten kaçış içinde olduğunuzun kanıtıdır. Onları topluma hazırlamak, topluma da devlete de faydalı bir insan olarak kazandırmak istiyorsanız ve doğru bir yaşam tarzını seçmelerini istiyorsanız, onlara zaman ayırın ve bunu görev biliniz.

Evet, sınav sonuçları belli oldu. Ekonomik şartlar nedeniyle getirisi ve maddi kazancı yüksek olan meslekleri seçmek yanılgısına düşmeyin. Yapabileceğiniz mesleği seçin. Kariyer, ünvan ve madde peşinde koşmayınız. Her mesleğin onuru ve kariyeri vardır. Tatmin olacağınız ve sevdiğiniz mesleği seçerseniz verimli olursunuz. Bu taktirde, başarı, ünvan, kariyer kendiliğinden gelecektir. Mesleğinizi severseniz, yaptığınız işten ve aldığınız görevden zevk alırsınız. Mesleğimi o kadar çok seviyorumki, tatile çıkmak aklıma bile gelmiyor. Tatil yapmak bana adeta zaman kaybı. Çalışırken dinleniyorum. Ancak, bir ailem olduğunu ve onlarla tatil yapmanın ayrı bir heyecan ve ayrı bir keyf olduğunu biliyorum.

Avrupalı, Amerikalı genç, sınavsız olarak dilediği üniversitenin dilediği bölümüne kayıt yaptırabilmektedir. Üniversitenin diledikleri bölümlerine kayıtlarını yaptıran gençlerin birinci ve ikinci sömestrelerinde bölüm değiştirme oranları çok yüksektir. Bunun nedeni derslere girdikçe seçimlerinin yanlış olduğunu görmelerinden kaynaklanmaktadır. Hukuk fakültesini seçmiş bir öğrencinin, makine mühendisliğine geçtiğini görmek şaşırtıcı değildir. Kimya bülümünü tercih etmiş bir öğrenciyi ikinci sömestreden itibaren matematik bölümünde görebilirsiniz. 

Sevmediğiniz bir mesleği tercih etmiş olmak, başaralı ve yaratıcı olamayacağınız bir iş hayatı demektir. Belki, maddi olarak getirisi çok fazladır. Ancak, kazandıklarınızı sevmediğiniz bir işte çalıştığınızdan dolayı deşarj olmak için harcamak zorunda kalabilirsiniz. Bu harcamalar bazen hayat standardı olarak açıklanabilirsede, sonuçta mühim olan seçilmiş olan mesleğin insana verdiği mutluluktur. Mutluluğu hayat standardına bağlamak yanlıştır. Bu taktirde tüm zenginler mutludur sonucu çıkar.
 
Mesleğini seven insanlar, yaptıkları işin detayında mutludurlar. Çünkü, başarı detayda saklıdır. Detaylar, çok küçük noktalardır. İşte, mesleğini doğru seçmiş olanlar için, yaptıkları işteki küçük detaylar, nüanslar önemlidir. Onlar için birinci derecede mühim olan yaptıkları işleridir. Maddi tarafı ise işlerinde gösterdikleri başarının bir sonucudur. Bu sonuç, maddi getirisinden dolayı meslek seçmiş olanların kazandıklarından çok çok fazladır.

Bireyin başaralı olması, doğru mesleği seçmiş olmasına bağlıdır. Bireyin başarısızlığı toplumu, toplum da devleti etkiler. Çocuklarımızın doğru mesleği seçmelerinde onlara yol göstermek, ebeveynleri veya öğretmenleri olarak milli bir vazifedir. Mutlu bir hafta sonu dilerim." 
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.