Mimar ve Mühendisler Grubu tarafından düzenli olarak gerçekleştirilen Bizbize Konuşmalarının 30 Mayıs 2012 tarihli programının konuğu Prof. Dr. İbrahim Adnan SARAÇOĞLU oldu. Kuştepe Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen "Sağlıklı Beslenme ve Hayatın Bereketi" konulu seminere MMG Genel Başkanı Avni ÇEBİ'nin yanı sıra Başkan Yardımcısı Kadem EKŞİ, Murat ÖZDEMİR ile Komisyon Başkanları Yalçın BOZTOPRAK, Oktay KORKMAZ ve üyeler katıldı.
Bitkilerin koruyucu, önleyici ve destekleyici güçleri konusunda yaklaşık 42 yıldır aralıksız olarak bilimsel araştırmalar yapan Prof. Dr. İbrahim SARAÇOĞLU, seminerde yaptığı konuşmada hayatın bereketinin sağlıklı yaşam ile tamamlanacağını söyleyerek, Anadolu'nun bereketli topraklarının hibrit tohum uygulamaları yüzünden kısırlaştığını ve veriminin düştüğünü ifade etti. Sebze ve meyvelerin hibrit tohumlama yüzünden insan bünyesine gerekli oranda vitamin temin edemediğini bu sebepten de hastalıkların arttığını belirten Prof. Dr. SARAÇOĞLU, insanların hastalıklara karşı direnci arttırmak içinde doğal ürünler yerine vitamin hapları kullandığını, ancak bu hapların faydasının bulunmadığını söyledi.
``Anadolu topraklarının kıymetini bilmeli ve ona sahip çıkmalıyız.``
Türkiye'nin geleceğinin parlak olduğunu belirten Prof. Dr. İbrahim Adnan SARAÇOĞLU, Anadolu topraklarının ayrıcalığından bahsederek; "Bu verimli Anadolu topraklarının kıymetini bilmeli ve ona sahip çıkmalıyız. Bu topraklardan yaşamak bizim üstünlüğümüz değil ayrıcalığımızdır. Eğer bu ayrıcalığı iyi değerlendiremezsek, bu toprakları bize sunan ALLAH bizden almasını da bilir." Millet olarak kültür erozyonuna uğradığımızı ifade eden Prof. Dr. SARAÇOĞLU; "Bize kültürümüzü unutturmaya çalışıyorlar, yaşadığımız sıkıntıların başında bu geliyor. Bakın çocuklara ilkokulda yontma taş devri, cilalı taş devri anlatılıyor. Avrupa`ya gidin bakın bir çocuk bitkilerin özellikleriyle birlikte isimlerini kolaylıkla sayabilir. Biz de ise maalesef üniversite öğrencilerimiz bile bitkileri tanımıyor. Bunu acilen düzeltmeliyiz. Unutulan kültürümüzü yeniden hatırlamalı ve yaşamalıyız. Kaybolan değerlerimizi yeniden elde etmeliyiz" dedi.
``Sağlıklı beslenme, sağlıklı ruh yapısının etkenidir.``
Yok olmaya yüz tutan ve tek tük bulabildiğimiz ürünlerimizi korumamız gerektiğini belirten Prof. Dr. İbrahim Adnan SARAÇOĞLU; Sağlıklı beslenmenin, sağlıklı bir ruh yapısına sahip olmamızda etkili olacağını söyleyerek yeni nesilin agrasif bir yapısının bulunduğunu bununda sağlıksız beslenmenin bir unsuru olduğunu ifade etti. İnsan neslinin çoğalmaması için bazı kesimlerin üreticileri kandırarak sağlıksız ve kısır ürünler ürettirdiğini belirten Prof. Dr. SARAÇOĞLU, üreticimizin bu oyunlara kanmamalarını ve gerçek toğumdan, sağlıklı ürünler üretmeleri gerektiğini Aksi takdirde Allah bunun hesabını sorar dedi.
``Tohum bankası ile kaybolan değerlerimizi tekrar kazanabileceğiz.``
Anadolu'da bir çok ürünün yok olma aşamasına geldiğini ifade eden Prof. Dr. İbrahim Adnan SARAÇOĞLU, yanlış tohumlama ve değişik ürün yetiştirme sevdası yüzünden Bursa şeftalisi, Diyarbakır karpuzu gibi bir çok ürünü vatandaşlarımızın bulamadığını belirtti. Hükümetin kurduğu tohum bankası ile kaybolan değerlerimizi tekrar kazandırmayı amaçladığını belirten Prof. Dr. SARAÇOĞLU; eğer vatandaşımız yanlış tohumlama yapmaya ve toprağını kısırlaştırmaya devam ederse tohum bankasınında yararı olmayacağını, ancak her yörenin kendi endemik bitkisine sahip çıkıp koruması durumunda Anadolu toprağının tekrar eski bereketine kavuşabileceğini söyledi.
``Keten toğumu Omega 3-6-9 deposudur.``
Bitkilerin insan üzerindeki faydalarındanda bahseden Prof. Dr. İbrahim Adnan SARAÇOĞLU, bir çay kaşığı keten toğumunda Omega 3-6-9 vitaminin yeterli oranda bulunduğunu bu vitaminlere ulaşmak için süslü kutulardaki vitamin adı altındaki ürünlere gerek duyulmaması gerekir dedi. Akciğer kanserine karşı havuç yemenin faydasından bahseden Prof. Dr. SARAÇOĞLU, soya fasulyesi prostat kanserine ve kadınlarda menopoz sonrası meydana gelen kemik erimesi ve meme kanserinin yanısıra damar sertliği ve alzheimer hastalıklarını önlediğini söyledi.